16 Temmuz 2007

:o)

Sanırım uzunca bir süre buralarda olamayacağım. Artık 36. haftadayız ve oğluşum zaten önden gidiyor. Kocaman bir karnım var, ellerim ve ayaklarım uyuşuyor. Canım mutfağa girmek istemiyor. Tabaklar, bardaklar kaşla göz arasında elimden uçuveriyor. Dalgınlık, unutkanlık had safhada. Kerem se çok yaramaz oldu, içimde kıpır kıpır. Kıpraşık bebek. Hiç sıkıntıya gelemiyoruz. Bazen TV izlerken kumandayı karnıma koyuyorum, tekmeleyerek ya da nasıl hareketler yapıyorsa sallıyor sallıyor hatta bazen aşağıya atıyor. Herkes kendine iyi baksın. Görüşmek üzere...

13 Temmuz 2007

BAĞDAT CADDESİ'NDE BİSİKLET ve MOTOSİKLET TERÖRÜ

Afrika sıcaklarından beri doğru düzgün yürüyüş yapamıyorum. Normal doğum istediğim için bol bol yürümemde fayda var. Bugün hava serinleyince yürüyüşe çıktım ve son zamanlarda hep olduğu gibi burnumdan geldi. Neden mi? Bağdat Caddesi tek yönlü olduğu için bisikletliler ve motosikletliler kaldırımları kullanıyor, terör estiriyorlar. Motosikletlerin çoğu fast food restoranlara ya da paket servis yapan diğerlerine ait ve de sürücüleriyle anlaşmanız, iletişim kumanız pek mümkün değil. Çoğu büyük ihtimalle ne yaptığının farkında bile değil. Yanınızdan son sürat ve milimetrik şekilde geçip gidiyorlar. Yaşlı insanlar ve de benim gibi hareket kabiliyeti azalan hamileler bunlardan nasıl kaçsınlar. Biraz sağa ya da sola kaysanız gümmmmmmmm! Üstünüze üstünüze sürüp son anda sağa ya da sola kırıveriyorlar. Böylece siz ezilmekten kurtuluyorsunuz, onların durumdan sadistçe bir zevk aldıklarından eminim. Bu konuyla ilgili nereye yazmak gerek bilmiyorum. Ben Kadıköy Belediye'sine e-posta gönderdim. Aldığım cevap şöyle : " Kaldırımlarda park halindeki 18 motosiklete ceza kesilmiştir". (Burada dumur olmuş ve kafasına tokmak yiyen smiley ikonu güzel giderdi sanırım.) Bu anlamlı cevap üzerine kesinlikle bende bir arıza var ki ne demek istediğimi anlatamamışım diye düşünüyorum. Acaba köşe yazarlarına ya da Uğur Dündar'a mı gitsem. Bu teröre dur diyecek bir Allah'ın kulu yok mu? Zira bisikletliler ve motosikletliler yürüyüş yaparken hızla üstüme üstüme geldikçe karnım kasılıyor ve de eminim bebişimin ödü kopuyor. Ya yaşlılar ne yapsın? Ya da çocuklar, ya da diğerleri? Esefle kınıyorum. Eğer Cadde'de bir bisikletliye ya da motosikletliye bas bas bağıran, karnı şiş ve de cadaloz bi kadın görürseniz bilin ki o benim!

27 Haziran 2007

KARGALARDAN KURTULMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİNİ YAŞAMAK İSTİYORUM!




Mor ve pembe petunyalarım, çiçekli begonyalarım



Siz de kargalardan mustarip misiniz? Hain kargalar balkonumdaki çiçeklerimi yiyorlar. Hayır buna yemek denmez didik didik edip kaçıyorlar. Bir de yatak odamızın camı açık uyursak sabah saat 5 civarı karga serenatlarıyla uyanıyoruz. Nasıl bir işkencedir bu. Serenat denmez buna çünkü serenat denilen şey hoş olur. Bu tamamen işkence. Sevgili Mehmet sapan olsa, tüfek olsa, nişan alabilen herhangi bir nesne olsa gibi yaklaşımlarda bulundu. Bu kargalar ne işe yarar? Var mı bi zoolog aranızda? Doğanın dengesi için bi anlamı var mı? Ben hiç kargasever duymadım, siz duydunuz mu? Var mı bunlardan kurtulmanın yolunu yordamını bilen...







24 Haziran 2007

ZEYTİNYAĞLI ÇALI FASULYE


Hava o kadar s��cak ki, ac��km��yorum. Ac��kt������mda da so��uk yiyecekler yemek istiyorum. Bug��n zeytinya��l�� ��al�� fasulye pi��irdim.
  • Malzemeler:
600 g ��al�� fasulye
1 adet orta boy so��an
Yar��m ��ay barda���� zeytinya����
2 orta boy domates
Tuz, ��eker
��sterseniz maydanoz
2 bardak su
  • Yap��l������:
��al�� fasulyelerin u��lar��n�� ve k��l����klar��n�� temizleyip iyice y��kad��m. Besin de��erlerinin kaybolmamas�� i��in sebzeleri y��kad��ktan sonra kesmek gerekiyormu��. So��an�� ve domatesleri kabuklar��n�� soyup k������k k��pler ��eklinde do��rad��m. Tencereme so��an��n yar��s��n��, do��ranm���� domateslerden birini ve boylamas��na ��eritler halinde do��rad������m fasulyelerin yars��n�� yerle��tirdim. Biraz tuz ve zeytinya����n��n da yar��s��n�� gezdirdim. Kalan malzemeleri tekrar ayn�� ��ekilde ��zerine ilave ettim. 1 tane k��p ��eker ekledim. ��nce y��ksek ate��te kaynad��ktan sonra k��s��k ate��te, 2 bardak su ekleyerek pi��irdim. Fas��lyenin cinsine g��re su koymak ya da koymamak gerekiyor. Ben hep ayn�� markay�� al��yorum ve ��ok su ��ekiyor. O y��zden 2 bardak su ilave ediyorum. ��zerin�� seviyorsan��z ince k��y��lm���� mazydanozla s��sleyip so��uk servis yap��n. Bir de so��uduktan sonra ��ok az zeytinya���� gezdiriyorum. Afiyet olsun.

22 Haziran 2007

HABİTAT ADDRESİSTANBUL'DA AÇILMIŞ

Hep homini gırtlak yazacak değiliz ya. Bugün oğluşumun rutin kontrolü için doktora gittik. Aslan parçası oğlum:o) 2280 g olmuş. Maşallah! Sonrasında Çin yemeği yemek istediğim ama saat erken olduğu için zaman geçirmek üzere Addresİstanbul'da açılan Habitat mağazasını gezmek istedim. Bilgi için: http://www.icmimarlarodasi.com/default.asp?pid=108&cid=386 Zevk sahibi genç modernlere hitap ediyormuş. E demek ki ben zevk sahibi değilim. Öyle ahım şahım bişeye rastlayamadım ve de fiyatlar çok uçuk. Balkonuma koymak için ahşap bahçe sandalyesi beğendim, tanesi 390 YTL. Evirdim, çevirdim baktım herhalde algılayamadım. Ağaç işte kardeşim ağaç, nedir yani. Alternatifi o kadar çok ki, Mudo Home, Ikea, Garden Life var da var yani. İçimden talep ettikleri rakamları ödeme hissisin gelebilmesi için beni şaşırtmaları lazım. Üzgünüm ama Habitat'ta bana göre bir numara yok. Beğendiğim iki üründen bahsedeyim. Bir tanesi mutfak için baharat seti. Hiç bir yerde görmediğim hoş dizaynı vardı. Ama sevgili Mehmet'in sana iki takım Limoges aldım, bak bu sallanıyo, zaten ne olduğu da belli değil, bu fiyata değmez vs. vs. şeklindeki yaklaşımlarından sonra pes ettim. :o) Bir de baş kısmı hayvan figürlerinden yapılmış mini bowling setine bayıldım ama oğlumun böyle şeylerle oynayabilmesi için bayağı bir büyümesi gerek. ( Tabi önce doğması gerek). O yüzden kıstım kuyruğumu hiç bir şey almadan çıktım. Gene de gidin ve gezin. Bakınız Evropa'lı modern zevk sahibi gençler neler alıyor. http://www.habitat.net/

21 Haziran 2007

HARDALLAR


Dün kanepe yaparken kullandığım hardallar. Büyük marketlerde bulabilirsiniz. Maille provensal hardal ve eski usul Dijon hardalı.

20 Haziran 2007

KANEPE ALIR MIYDINIZ? / CANAPé





Sıcaklardan had safhada bunalmış ve de bulanmış durumdayım. Yapmak ve yayımlamak istediğim bir sürü yemek var ama artık sekizinci aydayım ve kilo konusunda kontrollü gitmek istiyorum. Yani yapınca yiyorum o yüzden en güzeli yapmamak :o) Toplamda 11 kg aldım ve yerimde sayıyorum. O yüzden sebze, meyve ve et ağırlıklı besleniyorum. Bu sıcakta dışarı çıkamadığım ve klimanın altında baygınlık geçirmekten çok sıkıldığım için eğlenceli bişeyler yapmak istedim. Aklıma en son geçen yaz yaptığım kanepeler geldi. Biraz uğraştırıcı ama eğlenceli. Sizlerle paylaşmak istedim. Bu arada size iki farklı hardal önereceğim. Kanepeleri yaparken kullandığım ve de bizim evde sık tükettiğimiz et, tavuk, sosis, sucuk ve benzerleriyle çok yakışan iki leziz hardal. Bir sonraki gönderide resimleriyle yazacağım.
  • Malzemeler:
6-7 tane tost ekmeği
Beyaz krem peynir
Maille provensal hardal( siz alternatif sos kullanabilirsiniz)
Maille eski usul Dijon hardalı
2-3 adet kornişon turşusu
Ton balığı
Çeddar peynir
Gouda peynir(alternatif kullanabilirsiniz)
Kiraz domates
Halka siyah zeytin
Halka doğranmış yeşil biber ve baharatla(kekik, acı kırmızı biber, sarımsak, tuz, şeker, karabiber, domates ve/veya salça. Şebnem sağolsun yazmayı unutmuşum o sorunca ekledim ben de siteye. Bu hamişlik akıl bırakmadı bende) pişmiş ve soğutulmuş sosis
  • Yapılışı:
Tost ekmeklerini ekmek kızartma makinasında ısıtabilirsiniz ve sonra kesebilirsiniz. Benimkiler çok tazeydi ve kurabiye kalıbı kullanacağım için sadece dikdörtgen kestiğim bir taneyi kızarttım. Kalpli kurabiye kalıbımla ekmeklerden kalpler çıkardım. Üzerlerini de istediğim gibi süsledim. Hepsini burada teker teker anlatmayacağım, zaten resimden çıkarabilirsiniz. Bazılarını üzerine beyaz krem peynir sürdüm. Çeddar peyniri de kalpli kurabiye kalıbıyla çıkarıp kalp ekmeğin üzerine yapıştırdım. Üzerine kiraz domates dilimi, halka zeytin koyabilirsiniz. Hatta kalbin yarısına hardal sürebilirsiniz. Bir diğer kanepede halka doğranmış kornişondan gözler yapıp, ton balığı ilave edip, gouda peynirden sopa şeklinde burun yapabilirsiniz. Ya da halka sosislerle süsleyebilirsiniz. Görüntü olarak şık ve de son derece leziz kanepeler. Deneyin derim.

15 Haziran 2007

İÇSEK İÇSEK KAFEİNSİZ NE İÇSEK?









Oğluşumun şansına hava çok sıcak. Yarabbi bendeki nasıl bir kısmettir. Evlenirim kar fırtınası olur ve yollar kapanır, doğurmaya kalkarım kuraklık olur. Yok mu bunun bir ortası. Soğuk bişeyler yemek ve de içmek istiyorum. Kafein yok, o yok, bu yok. Ne içeceğim ben derken, aklıma House Cafe'nin limonatası düştü. Bu sene hiç gitmedik House Cafe'ye bu arada. Geçen yaz Nişantaşı şubesinde karpaçyolu pizza yerken ve üzerine de o leziz limonatalarından içerken yan komşuları (anladığımız kadarıyla House Cafe'ye had safhada sinir olmaktadırlar) mangal yaktı ama ne duman. Ben duruma sinirlenmedim aksine çok komik geldi eğlendim. Mis gibi mangal dumanı eşliğinde karpaçyolu pizza, naneli limonata. Bir anda kaçışmaya başlayan House Cafe sakinleri ve de şaşkın servis elemanları... Pek hoştu. Her neyse konu dağıldı. Diyecektim ki bu House Cafe'nin limonatası çok ama çok güzel, bayılıyorum. Fiyatlar da güzel tabi de. Ben seviyorum mekanı çünkü ter kokan servis elemanları yok. Servis elemanlarını ayrıca seviyorum, üniversite öğrencileri falan sanırım, kızıl saçlı, piercingli, rastalı uçuk kaçık elemanlar. Zaten limonataya değil mekana, kaliteye para ödüyorsunuz neyseki bizim bu tarafa Caddebostan'a açıldı da iyi oldu. Burada pek "mangal dumanı" durumu mümkün görünmüyor. Ortaköy şubesi de güzel ama en büyük Caddebostan!

Bir de Gloria Jeans Cafe'nin limonatası çok ama çok kötü, sanırım konsantre. Aldıkları rakam da House Cafe'den yüksek.

GJ servis elemanı ( gülümseyerek) : "Nasıl efendimbeğendiniz mi limonatamızı?"
Ben( kaşındı bu eleman şimdi) : "Hayır hiç beğenmedim şeker küpü gibi, içimi baydı."
GJ servis elemanı( tam gülümseyerek) : "E söyleseydiniz üzerine buz eklerdik. "
Ben (dumur dumur) : -------------




Şimdi gelelim limonata tarifime, House Cafe'ninki kadar süper olmasa da benim tarifim de hiç fena değil. Serinlemek isteyenlere. Bu arada onların sırrını bilen varsa bana da öğretsin. Katkı maddesi kullandıklarından şüphelenmekteyim. Bilemiyorum.




  • Malzemeler:

6 adet limon (lime nam-ı diğer misket limon bulsaydım çok süper olacaktı)
1 su bardağı nane
2 adet portakal
Buz
Kiraz

Şurup için:
1,5 bardak toz şeker
2,5 bardak su

  • Yapılışı:
1,5 bardak toz şeker ve 2,5 bardak suyu kaynattım ve soğuttum. 6 limonun ve 2 portakalın suyunu sıktım. Büyükçe bir kasede ikisini karıştırdım. Taze nane yapraklarını ekledim. Limon kabuğu rendeledim ve buzdolabıma koyup iyice soğuttum. Sonra süzdüm. Servis yaparken, bardağıma 2-3 adet sapı ayıklanmış kiraz attım, 2-3 yaprak kıyılmış nane ekledim( siz yapmayabilirsiniz), bolca buz koydum. Karışımla ekleyeceğiniz soğuk su oranı bire üç olmalı. Limonla ve naneyle süsledim. Şimdi de o resimde gördüğünüz limonatayı içip bu gönderiyi yazıyorum. :o) Afiyet olsun!

10 Haziran 2007

POLONEZKÖY CİVARINDA UYGUN FİYATLI YEMEK İÇİN

Uzun süredir Polonezköy'e gitmiyorduk. Bu hafta sonu hadi dedik gidelim. Hamile olduğum için havuza gitme durumum yok. Açık havuzlar her zaman riskli kapalı havuzlar için en azından Hepatit B testi falan isteniyor. Gerçi ülkemizde havuz kültürü maalesef yerleşmemiş, insanlar duş almamak ya da bone takmamak konusunda diretiyor. O zaman bu havada ne yapılır doğayla bütünleşilir. Polonezköy'e gidelim ama bir kahvaltıya ya da bruncha dünyanın parsını vermesek de düzgün bir şeyler yiyebileceğimiz bir yer bulsak modunda başladım nette aranmaya. E arayan bulurmuş misali Güzel Vadi Restoran'ı keşfettik. Polonezköy'ün içi maalesef sosyetik olmuş artık. Bir de aşırı kalabalık. Leonarda'ya gidelim tikilik yapalım modunu geçmişiz zaten. Güzel Vadi, Polonezköy'ü geçtikten sonra Riva Yolu üzerinde Bozhane mevkii denilen yerde, son derece lezzetli et yiyebileceğiniz ve de bol miktarda oksijen alabileceğiniz fiyatları da son derece makul bir yer. Problem olabilecek tek nokta mangalı masanıza getiriyorlar ve etlerinizi, sebzelerinizi siz pişiriyorsunuz. Kalabalık değilse onlar sizin için pişirebiliyorlarmış. Sevgili Mehmet ben şehir çocuğuyum ne anlarım mangaldan şeklindeki kem ve kümden sonra gayet güzel mangal yaptı bana. Ben de bayıla bayıla yedim. Ne yapalım Kerem bebek etobur, hem de kırmızı et olacak öyle tavuk veya balık sevmiyoruz bu aralar. Gerçekten çok enteresan. Kırmızı ete çok düşkün olmamama rağmen hamileliğimin başından beri çok ciddi miktarda kırmızı et tüketiyorum çünkü canım istiyor. Her neyse mangalı siz yapıyorsunuz dediysem tabiki siz hazırlamıyorsunuz zaten sıcak ve yakılmış şekilde geliyor. Siz sadece pişiriyorsunuz. Yanına bol çoban salata, özel çömlekte yoğurtları ( çok başarılı), bira( tabiki içemedim) , taze ekmekleri, isterseniz patates kızartması ısmarlayabilirsiniz. Müşteri profili son derece düzgün. Biz kuzu şiş ve külbastı tercih ettik. Yaklaşık 1 kg et ve yukarıda saydığım ekstralarla beraber ödediğimiz rakam 45 ytl. Gidin de Polonezköy'de yiyin bakalım bunları, kaça patlar size. Biz dere kenarında bir masada oturduk, hem yemeğimizi yedik hem de ördekleri besledik. Keyifli, güzel İstanbul sıcağından uzak bir gün geçirdik. Herkese tavsiye ederim.

6 Haziran 2007

DOMATES SOSLU KIZARTMA











Arada s��rada yaramaz yemekler de laz��m. Bizim evde pek k��zartma pi��mez. Eskiden annemden ald������m frit��z��m��z vard��. Bir ka�� ayda bakt��m olacak gibi de��il, frit��z�� ����pe att��m. Neden derseniz bir kere frit��z sa��l��kl�� de��il. ��ok fazla ya�� t��ketiyor ve k��zartma ya��lar��n�� bir kereden fazla kullanmamak laz��m, ama frit��zde eminim bir ��o��umuz kullan��yoruz. Kolay��m��za geldi��i i��in hemen k��zartma yap��yoruz. Ben k��zartmay�� derince bir tavada yapt��m sonra da ya���� ����pe att��m. ��zerine de domates sosu haz��rlad��m. Buzdolab��na koydum. Ak��ama so��uk servis yapaca����m.



  • Malzemeler:
  • 3 adet patl��can
  • 4-5 adet patates
  • 2 adet dolmal��k biber

  • K��fte i��in:
  • 300 g k��yma
  • 1 di�� minik sar��msak
  • 1 k������k so��an
  • Ekmek i��i
  • Kimyon
  • Karabiber
  • Maydanoz
    Dilerseniz yumurta (sevmedi��im i��in koymuyorum)
    Tuz
  • Sosu i��in:

  • 4 adet b��y��k��e domates
    2 di�� sar��msak
    K��rm��z�� pul biber
    1 tane k��p ��eker
    Sirke


  • Yap��l������:

Patl��canlar�� ��erit ��erit soydum ve tuzlu suda beklettim. Kurulad��ktan sonra k��p do��rad��m. Ayn�� ��ekilde patatesleri de suda beklettim ve kurulad��ktan sonra k��p do��rad��m. ��arliston biber kalmam����t�� dolmal��k biberleri de do��rad��m. Bol ya��da hepsini k��zartt��m ve sonra bol kuru havlu yayd������m bir taba��a ald��m. Ya��lar�� akt��ktan sonra da servis taba����ma yerle��tirdim. K��fte harc��m�� haz��rlad��m. Bu arada dana k��ymay�� ya��s��z al��yorum i��ine az miktarda kuzu eti kar����t��rt��yorum, b��ylece daha lezzetli oluyor. Minik top k��fteler yap��p onlar�� da k��zartt��m ve gene havlu ka����t ��zerine al��p ya��lar��n�� ak��tt��m. Onlar�� da servis taba����ma ald��m, soldaki resimde g��r��lebilir. Sos i��in domateslerin kabu��unu soyup rendeledim. Sosu kaynataca����m minik bir tencereye ald��m. Sar��msaklar�� ezdim ve ekledim. Tuz,��eker ve k��rm��z�� pul biberi ekledim. 10-15 dk. kadar kaynatt��m ve almadan ��nce bir miktar sirke katt��m. 2 yemek ka�������� gibi konulabilir. Sirke sosa ��ok ho�� ek��ilik veriyor, bir tutam daha kaynat��p ald��m. Biraz so��uyunca k��zartmalar��n ��zerine sosu gezdirdim. Dayanamad��m yedim :o) Buzdolab��na koyup so��uk so��uk servis edebilece��imiz bir yaz yeme��i. Afiyet olsun.

1 Haziran 2007

ROKA SALATASI / GARDEN ROCKET SALAD



Bugün öğleden sonra saat üç gibi kendime gelebildim. Sanırım hafif tansiyon oynamaları başladı. O saate kadar da pek bir şey yiyemedim. Kendimi iyi hissettiğimde de kurt gibi acıktığımı hissettim. Bir de Kerem'i aç bıraktığımı düşünüp suçluluk hissettim. Hemen etli biber dolması ve roka salatası yaptım. Malzemeler için ölçü vermeyeceğim, tamamen size kalmış.
  • Malzemeler:
Roka
Domates
İzmir tulum peyniri
Balsamik sirke
Zeytinyağı
  • Yapılışı:
Rokaları ayıkladım, suda beklettim ve bol suyla yıkadım. Salata tabağımın kenarına saplarını ayıkladığım roka yapraklarını dizdim. Saplarını atmadım ve doğradım. Bir miktar roka daha doğradım ve hepsini tabağımın ortasına yerleştirdim. Üzerine domateslerimi (soyulmuş ya da soyulmamış) ekledim. Son olarak peyniri kalınca şeritler halinde kestim ve en üste yerleştirdim. Biraz zeytinyağı gezdirdim. İnce uçlu yağlıkla damlatırsanız salatanın her yerine, roka yapraklarının üzerine eşit dağılımı sağlarsınız. Sonradan karıştırmayacağımız için lezzet açısından iyice dağıtmakta fayda var. Son olarak biraz balsamik gezdirdim. Afiyet olsun!

24 Mayıs 2007

SARIMSAKLI EKMEK / GARLIC BREAD





��ok ama ��ok leziz bir tarif. Sar��msakl�� ekme��i Rosario'da ( Trattoria da Rosario) servis ederlerdi. Ge��mi�� zaman kullan��yorum ����nk�� art��k oraya da gitmiyoruz. Oysa bir zamanlar favori restoranlar��m��z aras��ndayd��. Gitmeme sebebimiz ise m����teri profilinin de��i��mesi ve son iki gidi��imizde kendimizi yolunacak kaz gibi hissetmemiz. Sondan bir ��nceki gidi��imizde yedi��im makarnan��n porsiyonu son derece k������kt��. Tabakta makarna arad��m desem...ehehe neyse abartmayay��m. Mehmet'le b��l����t������m��z antre, ��arap ve tatl��... Kalkarken hala doymad������m�� hissetmem Bir kere o kocaman taba����n i��inde zaten g��z��me hitap etmemi��ti makarna, k������c��k kalm����t��. Bir de ��dedi��imiz rakam�� d������nd������n��zde paket paket en has��ndan makarna sat��n al��nabilir. Antre desen f��zyon mutfa���� m��barek. Minimalist yakla����m m��yd�� neydi, yoksa Bodrum ��ubesinin maliyet hesaplar��m��. Son gidi��imizde ise ger��ek ��talyan pizzas�� yedi��imi hissettiren pizza hamuru tad�� yerine kendimi Pizza Hut'ta sand��m. Bir ��eyler de��i��mi�� Rosario'da. Bir seneden fazlad��r gitmiyoruz. Bana g��re bir restoran size ya leziz bir yemek ya da en az��ndan bunu tam olarak ba��aram��yorsa ambiyans sunmal�� ki o rakamlar�� ... Tamam ponponlu garsonlar, Sicilya s��cakl������ vs. de bir s��re sonra o da bay��yor. O trattorialardan Roma'da ��ok var ve inan��n Ko��uyolu'ndan ucuza ����kars��n��z. Neyse ��ok uzatmayay��m, tarife ge��elim.
  • Malzemeler:
1 adet baton ekmek ( ben maalesef evdeki odun ekme��ini kulland��m)
3 ka����k tereya����
4 ka����k zeytinya����
2 b��y��k ba�� ya da 3 k������k ba�� sar��msak
1 tutam maydanoz
1 ��ay ka�������� k��rm��z�� pul biber
Tuz (gerekliyse)
Dilerseniz Parmesan ( bende yoktu kullanamad��m)
  • Yap��l������:
Tereya����n�� k��s��k ate��te i��ine ezdi��iniz sar��msakla eritin. Ocaktan al��n ve zeytinya����n��, pul biberi, ekme��inizin durumuna g��re tuzu ve maydanozu ekleyin. Ekme��inizi dilimleyin ve elde etti��iniz kar������m�� ekmeklerin ��zerine geli��ig��zel yay��n. ��nceden ��s��tt������n��z f��r��nda alt��n�� ve ��st��n�� be��er dakika k��zart��n. K��zar��rken kollay��n ����nk�� birden yan��veriyor. Servise haz��r.Yan��na Mozarella, domates ve rokadan haz��rlad������n��z ve balsamik ile tatland��rd������n��z salatay�� tavsiye ederim. Afiyet olsun.
Bu arada Parmesan ile ilgili hikayemi anlatmam laz��m. ��lk ��talya'ya gidi��im. ���� ile ilgili bir kurs i��in gidiyorum. D��n������m��z��n yak��n oldu��u g��n, bo�� zamanlar��m��zdan birinde ��al����t������m ��irketin Romanya ofisinden arkada��larla hadi dedik Parmesan alal��m. Vakumlu po��etlerden al��rsak valizlere atar��z bozulmaz. Asl��nda hakl��ym������z ����nk�� ben ��stanbul'da bulabildi��im Parmesan markalar��n�� hi�� ama hi�� be��enmiyorum ya da ben bulam��yorum. Her neyse valizlerimiz de kursun verildi��i binada oradan havaalan��na gidece��iz. Geldik t��kt��k peynirleri valizin i��ine. Ben k������k vakumlu po��etlerden ve bir de metal konserve kutusu boyutunda bir teneke peynir alm������m. Bu arada biz peynirleri valizlerimize t��karken di��er ��lkelerden baz�� arkada��lar ��ok ve deh��et i��inde bizi seyrediyorlar.:o) Kendimi otob��sle Anadolu'dan k����l��k tur��u bidonu getiriyomu��um gibi hissettim. Efendim Milano- Roma aktarmal�� seferle gecenin bir k��r��nde memlekete ayak bast��k. Gelin g��r��n ki valizler ����kmakta ancak benim valiz ����kmamaktayd��. Ba��lad��m s��zlanmaya. Ofisten bir arkada����m bo��una pimpirlendi��imi biraz sonra valimizin ����kaca����n�� telkin etmekteydi ki uzunca bir s��re bekledikten sonra bant durdu. Aman��n dedim valiz yok. Sonras�� malum bavulum aktarmada kaybolmu��tu. Ba��vurular vs. eve gidi��. Peynirleri merak ettiniz di mi? Bir ka�� g��n sonra valimizi eve g��nderdiler. Peynirler de sapasa��lamd��. Bu yaz��n��n ��z�� neymi��? Vakumlu paket Temmuz s��ca����nda bile bozulmuyomu��. Bu arada arkada����ma sinir olmu��tum. Yurdum insan��n��n kendi ba����na bir ��ey geldi��inde g��sterdi��i tepkiyi nedense kar����ndakinin ba����na geldi��inde pimpir yapma, aman ne olacak vs. tarz��ndaki yakla����mlar��na her zaman k��l olmu��umdur.

ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR / ARTICHOKES IN OLIVE OIL



Resmi y��kledim ama tarifi sonra yazaca����m ����nk�� ��ok hastay��m. Vir��tik bir durum. Burnumu hissetmiyorum art��k zaten ��i��ti. Buz torbas�� falan koyuyorum. Aman dikkat edin. Hami�� hami�� so��uk alg��nl������ hi�� ��ekilmiyor. ��mdattttttt!

  • Malzemeler:

4 adet enginar

1 ba�� kuru so��an

Yar��m bardak zeytinya����

1 ka����k ay��i��ek ya����

1 -2 adet havu��

2-3 adet taze patates

4-5 ka����k bezelye

S��slemek i��in maydanoz

Tuz, ��eker

  • Yap��l������:

So��an�� k��p do��rad��m ve ay��i��ek ya����nda bir tutam toz ��eker ekleyerek kavurdum. Limonlu suda bekletilmi�� enginarlar�� oyuk k��s��mlar�� tencereye yap����acak ��ekilde tencereme yerle��tirdim ve kapa���� kapatt��m. Hemen havu��lar��m��, patateslerimi k��p do��rad��m haz��rlad��m ve tencereme ekledim. Son olarak bezelyemi ekledim. Dilerseniz tuzu da ekleyin. Ben iyot i��in pi��tikten sonra kat��yorum. Pi��tikten sonra ��zerine zeytinya���� gezdiriyorum, kapa���� kapat��p o ��ekilde dinlendiriyorum. So��uduktan sonra maydanozla s��sleyip servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun.

30 Nisan 2007

PEYNİRLİ POĞAÇA






Bakmayın siz poğaçalarımın kuru görüntüsüne tatları son derece lezzetli, yumuşacık poğaçalar çünkü onları sıvı yağ ile yaptım. Sıvı yağ ile poğaça olur mu demeyin margarinden daha güzel oluyor hem de hafif. Sadece üzerine sürmek için yumurta kalmamıştı ben de yoğurt sürdüm poğaçaların üstlerine o yüzden de görüntüleri pek yakışıklı olmadı napalım bir dahaki sefere yaptığımda fotoğrafı değiştiririm.




  • Malzemeler:


1 yumurta

1 su bardağı sıvı yağ

1 su bardağı yoğurt

1 çay kaşığı mahlep

1 paket kabartma tozu

1 çay kaşığı tuz

Aldığı kadar un ( elinize yapışmasın yeter, son derece yumuşak bir hamur olmalı)


  • İç malzeme için:



Ezine beyaz peyniri ve maydanozu karıştırıyorum. Bazende hamura dere otu katıyorum, vallahi Beyaz Fırın'ın dere otlu poğaçasından güzel oluyor. İsterseniz soğanlı ve acı biberli patatesli harç, kıyma, sosis, salam, zeytinle de yapabilirsiniz.




Yumurtayı yağı ve yoğurdu karıştırın. Una mahlep,tuz ve kabartma tozu katın ve yavaş yavaş unlu karışımı ekleyerek yoğurmaya devam edin.



Hamuru hazırladıktan sonra ceviz büyülğünde parçaları avucunuzda oyup içine bir miktar harç koyup avucumda yuvarlıyorum. Tepsime dizip üzerlerine fırça ile yumurta sürüyorum. Sonra çörek otu ya da susam serpiştiriyorum. 180 derece önceden ısıtılmış fırında pişiriyorum. Kuzenler de annem de bu gerçekten sıvı yağla mı yapıldı ama çok güzel nasıl olur acaba üçüncüyü de yesem mi vaziyetlerindeydiler. :o) Afiyet olsun!

29 Nisan 2007

ÇİLEKLİ PARFE / STRAWBERRY PARFAIT


















İşte size çilekli bir tarif. Baştan uyarayım parfemde krem şanti ya da çiğ yumurta bulunmasını istemediğim için tamamen kafama göre yapılmıştır. Bugün alt sokağa yürüdüm bizim arabacı amca yok. Tabi pazar pazar benim parfe yapacağımı nerden bilsin amcam. Neyse markete gittim orada da kısmen güzel çilekler buldum. Bu arada market kazıkçı, amcanın fiyatından %50 pahalı satıyor. :o) Gelelim tarifime.





  • Malzemeler:


400 g labne peynir

2 bardak ayıklanmış taze çilek

1 paket vanilya

4-5 yemek kaşığı pudra şekeri ( ya da nasıl tercih ederseniz)




  • Yapılışı:


Labne peyniri hazırlama kabınıza alın. 1 su bardağı çileği el mikseriyle (blender ya da harmanlayıcı, çırpıcı Türkçesini bilen beri gelsin) derince dar bir kapta çırpın. Pudra şekeri vanilya ile karıştırın ve labne peynire ekleyin. Ezdiğiniz çilekleri de ekleyin. Ben kocaman bir kalıba döküp dilimlemektense bir kısım karışımı küçük metal tartölet kalıplarıma döktüm. Diğer kısmını ise diplerine müsli ve bal koyduğum kristal kadehlerin üzerine boşalttım. Derin dondurucumda 2 saat dondurdum ve dolap bölümüne aldım. Bir saat kadar da orada beklettim ve servis için hazırlardı. Metal kalıplardan çıkmaz diye korkmayın. Dolabın alt kısmında beklettiğiniz için şekil bozulmuyor ve ters döndürüp biraz zorladığınıza hemen çıkıveriyor. Farklı şekillerde süsleyebilirsiniz. Küçük çilekleri yuvarlak büyük olanları konik kesmek hoşuma gidiyor. Hatta çileği blender nesnesinden geçirip sadece pudra şeker ekleyerek çok leziz bir sos elde ediyorum ve bunu bazı tatlılarda süsleme ve tat verme amacıyla kullanıyorum. Bunu bugün de az miktarda yapıp bazı kadehlerin üzerine döktüm. Bir de karışımı hazırlarken isterseniz üzüm, badem, fıstık, vs. nasıl severseniz ekleyebilirsiniz. Afiyet olsun!

27 Nisan 2007

ÇİLEK ZAMANI

Çılgınlar gibi çilek tüketiyorum ama o kocaman lezzetsiz, sözde hormonsuz, Amerikan çileği dediklerinden değil. Bizim bir sokak altımızda arabasıyla her gün gelip eskiden yediğimiz boyut olarak küçük ve de kısmen şekilsiz, çok ama çok lezzetli çileklerden. Gün aşırı gidip alıyorum bizim arabacıdan. En kısa zamanda da çilekli bir şeyler yapacağım. İzlemede kalın...

HİNDİSTAN CEVİZLİ KURABİYE / COCONUT COOKIES



Bu kurabiyeyi kesinlikle denemelisiniz. Annem, teyzem, anneannem ve kuzenlerin bana geldiği gün pişirdim. Sevgili Mehmet her zamanki gibi bayıldı. Ay ne güzel kurabiye bir tane daha yiyeyim diye diye bir kaç tane yutuverdi. Eeeee göbek boşuna bir metre önden gitmeye başlamadı. Şaka bir yana, leziz bir kurabiye. Deneyin derim, son derece basit.
  • Malzemeler:
1 yumurta
200 g tereyağı
1 paket vanilya
Hindistan cevizi
180 g pudra şekeri
Aldığı kadar un
  • Yapılışı:
Yumurtanın beyazını bir kaseye ayırdım. Sarısını pudra şekeri ve tereyağı ile iyice yoğurdum. Sonra vanilya karıştırdığım elenmiş unu yavaş yavaş ekledim. Elinize yapışmayacak hale gelinceye kadar un ekleyebilirsiniz. En son biraz Hindistan cevizi ekledim. Damak tadınıza göre ekleyin. Bence tarifler çok net ve katı olmamalı çünkü herkesin damak tadı farklı. İyice yoğurduktan sonra kalıpla kurabiyeleri çıkardım. İçimden çoğunlukla kalp yapmak geldi. Önce yumurtanın beyazına sonra Hindistan cevizine buladım. 160 derece önceden ısınmış fırında 20-25 dk pişirdim. Nasıl güzel koktu anlatamam. Bu arada bence kurabiye tereyağı ile yapılmalı. Hayvansal yağlar elbette zararlı ama margarin benim pek sevmediğim bir yağ çeşidi. Kokusunu sevmiyorum. Kurabiyeyi de zeytinyağlı yiyecek halimiz yok di mi ama :o) Afiyet olsun!

26 Nisan 2007

HAVUÇLU KEK / CARROT CAKE





  • Malzemeler:


3 adet havuç
2 yumurta
2 su bardağı un
2 çay bardağı toz şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
15-20 adet fındık içi
Kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tarçın

  • Yapılışı:


2 yumurta ve toz şekeri çırpın. Unu, kabartma tozu ve tarçınla beraber ayrı bir kapta karıştırın. Bu karışımı ve yağı yumurta ve toz şekere ekleyin. Havuçları rendenin kalın kısmından geçirin ve bu karışıma ekleyin. Fındıkları dövün ya da benim yaptığım gibi bıçakla doğrayıp karışımın içine atın. Fırınınızı 160 derecede ısıtın. Kek kalıbınızı yağlayın ve içine bir tutam un serpiştirin. Havuçlu kek karışımınızı kalbınıza yayın ve üzerini fındıklarla süsleyin 45 dk pişirin ve soğumaya bırakın. Sıvı yağ ile yapıldığı için son derece hafif ve de çok leziz bir kek. Bu keki dolapta uzun süre saklayabilirsiniz katı yağ içermediği için donmuyor ve ıslak kek gibi oluyor. Yanına 1 top vanilyalı dondurma ile servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun.

22 Nisan 2007

KAZAN ANTEBİ'Yİ ÇOK BEĞENDİM

Burnumuzun dibinde olmasına rağmen Kazan Antebi'ye gitmek bir türlü kısmet olmamıştı. Bugün fırsat bu fırsattır dedik ve öğle yemeği için gittik. Saat 14:00 gibi restorandaydık. Ortam çok hoş, insanı yormayan sade ve rahatlatıcı bir dekor mevcut. Gittiğimizde pek kalabalık değildi. Servis elemanları son derece kibar ve temiz(İstanbul'un bazı ünlü kebapçılarında görünüşte temiz, pak ama yanınıza yaklaştığında buram buram ter kokan garsonlar mevcut değil) . Tek garip gelen çaldıkları geleneksel Japon müziği tarzındaki albümdü. Yöresel yemek ve kebap servis eden restoranda neden bu müzik çalınmakta anlam veremedim ama ses seviyesi iyi ayarlanmıştı ve insanı rahatsız etmiyordu. Bir süre sonra kanıksadım. Gelelim ne yedik ne içtik. Ben Simit Kebabı denedim ve çok beğendim. Baharatlı ve çam fıstıklı, köfte tarzında leziz bir yöresel kebap. Mehmet klasik tercih yaptı ve Ali Nazik tercih etti, pek de memnun kaldı. Gavurdağı salatası mükemmel, gitmeyi düşünenler mutlaka denemeli. Hemen hemen tüm kebabçılarda üç aşağı beş yukarı aynı lezzette ve tarzda yapılan bu salataya bence farklı bir yorum getirmişler belki de Antep'te gerçekten böyle bilemiyorum. Bildiğimse malzemelerin mevsim zamanlarda Antep'ten ve Antakya'dan geldiği. Gelelim içli köfteye, şu ana kadar İstanbul sınırlarında yediğim en lezzetli içli köfte diyebilirim. Kimlerle kıyasladım Tike, Kaşıbeyaz, Adana Dostlar, Hamdi, Sahan, Develi, vs. unuttuğum var mı bilmem. Kriterim nedir peki. Etin aşırı yağlı olmaması, sinirsiz olması, içli köftenin dış kabuğunun mümkün olduğu kadar ince olması, kızarmış olmasına rağmen kuru olmaması ve yağlılık durumu. İçli köfte kızarmış olmalı bana göre haşlamasını sevmiyorum. Kazan Antebi'nin içli köftesinin dış kabuğu oldukça ince. Siteyi takip edenler et konusundaki titiz takıntılı ruh halimi bilir, yani kullanılan et benden geçer not aldı. Ayrıca bıçakla kestiğinizde tabağınız kırmızı yağ gölcüğü olmuyor. Kesinlikle çok beğendim. Bunun dışında kuru patlıcandan yapılmış ve sıcak servis yaptıkları ekşili Antep dolması son derece lezizdi. Arap köftesi de tattıklarımız arasındaydı ve çok başarılıydı. Semiz otu üzerinde süzme yoğurt ve ağırlıklı bulgur kullanılarak yapılmış minik köfteler. Tüm bunların üstüne Antep'ten gelen Zeki İnal'ın kuru baklavası. Mehmet pek beğenmedi baklavayı belki biraz beklemiş olabilir ama ben sevdim. Bu mekanın güzel yanı bu kadar tıka basa yedik ve midemiz hiç rahatsız olmadı. Demek ki kullandıkları malzemeler, özellikle kızartma yağları kaliteli. Bu restoran benden geçer. Şimdi okuyup ta Kazan Antebi ile akrabalık var mı diye aklına gelen varsa Allah'a havale ediyorum. :o) Burası benim sitem benim çöplüğüm. Naçizane elimden geldiği kadar mutfağımda yaptığım yemekleri yayımlıyorum. Ayrıca gittiğimiz restoranları bana göre iyi ve kötü yanlarıyla yazıyorum. Bundan keyif alıyorum ve kendime göre de görev adamıyım yani. Maksat yurttaşlarımız iyiyi kötüyü bilsin. Bir çoğumuz İstanbul'daki çok sayıda restorana gidip ciddi rakamlar ödüyoruz ve de memnun kalmıyoruz. Gazetelerdeki yazılan yazılarsa ne kadar gerçeği yansıtıyor emin değilim. Onların on puan verdiği bir çok mekanın kapısının önünden bile geçmem. Güzel bir hafta dileğiyle...

18 Nisan 2007

BODRUM MAKARNA


Bu tarifin adı neden "Bodrum Makarna" hiçbir fikrim yok. Tek bildiğim üniversitedeyken yengem yapardı ve adı da buydu. Aslında bildiğiniz sarımsaklı yoğurtlu, ve baharatlı kıymalı makarna işte.
  • Malzemeler:
1 paket makarna
500 g yağsız kıyma
1 yemek kaşığı tereyağı
1 baş kuru soğan
1 yemek kaşığı salça
Domates püresi
Karabiber, kırmızı pul biber, tuz, şeker, sarımsak
Yoğurt
  • Yapılışı:
Makarnaları her zamanki gibi bayıltmadan haşlayın. Bu arada soğanı küp doğrayın. Ben kıymayı hep yağsız tercih ediyorum ve tereyağı tadına bayıldığımız için yemeğine göre az miktarda tereyağı kullanıyorum. Tavanıza soğan, yağ ve bir tutam şeker koyarak soğanları kavurun. Sonra kıymayı ekleyip iyice pişirin. En son salçayı ve tercih ettiğiniz kadar domates püresini ilave edin. Değirmen karabiber, pul biber ve tuz ekleyin. İşte kıymalı sos hazır. Bu arada süzdüğünüz makarnayı servis tabağınıza alın. Ezilmiş sarımsakla çırpılmış yoğurttan üzerine biraz koyun. Onun üstüne de kıymalı sostan gezdirin. Afiyet olsun. Üstüne bir şişe maden suyu da benden olsun.

SAFRAN SARI BİTTİ ÇOK SEVDİM

İnci Aral'la tanışmamız benim üniversite yıllarıma dayanır. Ölü Erkek Kuşlar ve Hiçbir Aşk Hiçbir Ölüm'le başlamıştır tanışıklığımız. Türkçe'yi kullanış biçimini ve anlatımını hep sevmişimdir. Safran Sarı'yı okurken bazı bölümlerde uzun süredir bir şekilde farkında olduğum ama ifade edemediklerimin bana göre en uygun ve güzel şekilde anlatıldığını hissettim. O yüzden de kısa sürede büyük bir keyifle bitirdim kitabı. Şimdiyse üçlemeyi tamamlamalıyım. Mor ve Yeni Yalan Zamanlar'ı bu gece sipariş etmeyi düşünüyorum. Sevgili Mehmet'le bu gece bir koli kitap sipariş etmeye karar verdik. Benden söylemesi kendinize bir hoşluk yapın ve okuyun.

15 Nisan 2007

KARNIYARIK / SPLIT AUBERGINES WITH MINCED MEAT FILLING




Bugünlerde evde bir karnıyarık çılgınlığı yaşanıyor. Niye bilmem neredeyse her gün olsa yiyeceğiz. Yanına da şehriyeli pirinç pilavı. Karnıyarık'ın patlıcanı kızarmış, doldurulduktan sonra da fırınlanmış olanını seviyoruz ve de yapıyorum. Patlıcanlar da beklemediğim kadar lezzetlenmiş ya da benim şansıma öyleler.



  • Malzemeler:


4 adet Kemer patlıcan
1-2 adet salkım domates
2 adet Çarliston biber
1 baş kuru soğan
200 g dana kıyma ( isterseniz kuzu vs. karıştırın)
2 yemek kaşığı domates salçası( organik kullandım)
Ayçiçek yağı
Tereyağı
Maydanoz
Tuz, karabiber, şeker


  • Yapılışı:


Patlıcanları şerit şerit soydum, ikiye böldüm ve bol tuzlu suya koyup beklettim. Bu arada iç malzemesini hazırladım. İç malzeme için süper yağsız ve sinirsiz kıyma kullandığım için tavama 1 yemek kaşığı tereyağı koydum. Kuru soğanı küp doğradım, bir tutam şeker attım ve tereyağında kavurdum. Kıymayı ekledim. Kavurmaya devam ettim. 1 yemek kaşığı salçayı ekledim. İyice pişince tuz, bol karabiber, maydanoz ekledim ve ocaktan aldım. Sudaki patlıcanlarımı çıkarıp iyice kuruladım ve bol ayçiçek yağında yüksek ateşte arkalı önlü iyice kızarttım. Patlıcanları 4-5 kat kağıt havlu serili bir tabağa aldım ki fazla yağları gitsin. Sonra çelik tencereme patlıcanları dizdim. Ortalarını bıçakla yardığım patlıcanlarımın içine hazırladığım kıymalı içi düzgünce yerleştirdim. Her bir patlıcanın üzerine içi temizlenmiş çarliston biberleri enine ve boyuna bölerek birer adet yerleştirdim. Domatesleri de küçük parçalara bölüp her bir karnıyarığın üzerine hoş görüntü verecek şekilde yerleştirdim. Diğer 1 yemek kaşığı salçayı 1 su bardağı suda sulandırdım ve tencereme ekledim. Fırınımı 200 dereceye ayarladım ve yarım saat pişirdim. Leziz mi leziz mükemmel. Patlıcanla yapılan tüm yemeklere bayılıyoruz. Afiyet olsun!

BUENA VISTA SOCIAL CLUB "CACHAITO" LOPEZ Parkorman'da ama gidemeyeceğim ühühühüh!!!

Çünkü mazeretim var. İlgilenenler için:

"PROGRAM

Kapı açılış 19:00
Konser 21:00
After party 23:00

BUENA VISTA SOCIAL CLUB presents "CACHAITO" LOPEZ03 TEMMUZ İSTANBUL PARKORMANBuena Vista Social Club efsanesinin elemanlarından Orlando 'Cachaito' Lopez, 1933 yılında Havana'da doğdu.İkisi de besteci olan anne ve babanın başını çektiği Lopez ailesi 1930'lardan başlayarak 1950'lerin sonuna kadar Küba müziğine damgasını vurdu. 'Cachaito'nun ailesi müzik tarihine mambo'nun yaratıcıları olarak geçti.Çocuk yaşlarda kontrbas'la tanışan 'Cachaito' Lopez, 13 yaşında ilk bestesini yaptı. Zaman içinde kendi tarzını geliştiren 'Cachaito', kontrbas virtözü olarak Küba'nın en önemli müzisyenleri arasına girdi. Sanatçının, bir diğer Buena Vista Social Club üyesi Omara Portuondo'yla müzikal birlikteliği 1960'larda başladı. Ekip bugüne kadar işbirliğine devam etmiştir. 1996 yılında Afro-Cuban All Stars ve Buena Vista Social Club projesi için stüdyoya giren 'Cachaito' Lopez, Wim Wenders tarafından filmin ana kadrosuna dahil edildi. O günden bu yana tüm Buena Vista Social Club albümlerinde yer alan 'Cachaito', ayrıca İbrahim Ferrer ve Ruben Gonzalez'e dünya turnelerinde eşlik etti.2001 yılında solo albümünü yayınlayan 'Cachaito' Lopez, dünya turnesi kapsamında 3 Temmuz akşamı Parkorman'da unutulmaz bir konsere imza atacak. "

14 Nisan 2007

12 Nisan 2007

DENEYİN, DİNLEYİN

Kahve Dünyası'nın trüflerine bayıldım mutlaka deneyin. Diğer çeşitlerini de en kısa zamanda deneyeceğim. Bir de limonlu cheesecake mükemmeldi. Taze ve çok hafif. Bayıldım bayıldım utanmasam ikinciyi ısmarlayacaktım tabi frambuazlı. Of of keşke yesem yesem kilo almasam. Ama Kahve Dünyası'nın çok büyük bir kusuru var. İçeride sigara içilmesi. Örneğin Kabataş'taki mağazada üst kat sözde sigara içilmeyen bölüm ama maalesef havalandırma berbat olduğu için dışarı çıktığınızda üzerinize buram buram sigara kokusu sinmiş oluyor. Göztepe'de ise mağazanın önü dışarıda oturabileceğiniz şekilde düzenlenmişken neden içeride de sigara içilmesine izin veriliyor ona anlam veremedim. Umarım bu konuda bir şeyler yaparlar. http://www.kahvedunyasi.com/


Bu ara Best Of Costes by Stéphane Pompougnac dinliyorum. Böyle bahar da gelmişken pek bir iyi gidiyor. Şiddetle tavsiye edilir.

30 Mart 2007

BAHARATLI TAVUK / SPICY CHICKEN



BAHARATLI TAVUK

Malzemeler:

600 g tavuk eti
1 çay kaşığı kekik
Yarım çay kaşığı kırmızı pul biber
Yarım çay kaşığı karabiber
Yarım çay kaşığı toz şeker
Yarım çay kaşığı kimyon
Bir tutam nane ( çok az)
2 diş sarımsak
Sıvı yağ



Yapılışı:

Tavukları kuşbaşı doğrayın. Tavanıza sıvı yağ koyun. Soyup ezdiğiniz iki diş sarımsağı yağda çevirin. İsteyen tereyağı kullanabilir, çok daha leziz oluyor. Sonra tavukları ekleyin kavurmaya başlayın. Bu arada yukarıdaki tüm baharatları bir kasede hazırlayın ve karıştırın. Tavuklar pişip beyazlaşınca kasedeki baharatları ekleyerek kavurmaya devam edin. Eğer baharatlı yemekleri seviyorsanız çok kolay ama lezzetli bir tarif. Pirinç pilavı ve salata ile servis edin. Afiyet olsun.

BEYAZ PEYNİRLİ, DEREOTLU KURABİYE / COOKIES WITH CHEESE AND DILL


Bugün tuzlu kurabiye yaptım.
  • Malzemeler:
1 yumurta
2 yemek kaşığı yoğurt
75 g. Ezine koyun peyniri kullandım( siz istediğiniz peynirle yapın)
Bir tutam dere otu
1 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı tereyağı
Aldığı kadar un ( kepek unu kullandım)
  • Yapılışı:
Yumurta, tereyağı, yoğurt ve tuzu bir kapta karıştırın. Sonra yavaş yavaş un ekleyin. Eğer kıtır kıtır kurabiyeler istiyorsanız yağı arttırın ve hamuru mümkün olduğu kadar yağlı bırakın. Ben bugün tam tersini yaptım. Yağı az koydum ama yumuşak bir hamur yaptım. Unu fazla kaçırmayın. Peyniri ve dere otunu ekleyin ve yoğurmaya devam edin. Sonra merdaneyle açıp kurabiye kalıplarınızla şekil verin. Tereyağı ve kepekli un? Ne alaka diyenelr için kepekli undan yapılan hamur işleri tereyağı koysanız da hafif oluyor. Ben sadece evde beyaz un kalmadığı için kepekli un kullandım, yoksa diyet olsun gibi bir düşünce aklımın köşesinden bile geçmedi : o) Afiyet olsun.

14 Mart 2007

MANTARLI PİLAV / RICE WITH MUSHROOMS





















Bu sabah yağmur var İstanbul'da. Dün gece de çok güzel yağdı. Yağmur yağdı ben mutlu oldum, o kadar kurak geçti ki bu kış. Komşu bahçedeki bahardalı çiçeklenmiş. Umarım Nisan'da bol bol yağmur yağar da bu yazı susuz geçirmeyiz. Bugün mantarlı pilav yaptım. Dereotlu, cevizli leziz mi leziz. Şimdi tarifime geçelim.



Malzemeler:



350-400 g konserve mantar
1 kase / bardak tercihen baldo pirinç
6-7 adet ceviz içi
1 tutam dereotu
3 diş sarımsak
Tuz, karabiber ve toz şeker
Zeytinyağı



Yapılışı:

Pirinçleri soğuk suda hırpalamadan iyice yıkayın. Tencerenize tercih ettiğiniz kadar zeytinyağı koyun ve kısık ateşte yakmadan ezilmiş sarımsakları ekleyerek pembeleştirin. Pirinci ekleyin ve kavurmaya devam edin. Mantarların büyük olanlarını dört parçaya küçük olanlarını iki parçaya bölün ve tencereye ilave edin. Cevizleri elinizle minik parçalara bölün ve ekleyin. Karıştırın. Bu arada bir tutam şeker ve yeteri kadar tuz koyun. Kaynar su ilave edin. Benim ölçüm bir kase pirinç için bir buçuk kase kaynar su. Osmancık Baldo kullandım ama beğenmedim. Online sipariş verdiğim için göremeden alıyorum zaten görsem de bir şey fark etmiyor. Hazır paketler bu aralar karışık çıkıyor. Her neyse kısık ateşte pilavı pişene kadar pişirin ve en son ayıklayıp yıkadığınız ve ince ince doğradığınız dereotlarını ilave edin. Karıştırın ve dinlenmeye bırakın. Dinlenmeye bırakırken genelde kağıt havlu koyuyorum kapakla tencerenin arasına. Annemden alışkanlıktır. Bu pilavıma bize yemeğe gelen herkes bayılır. Dilerseniz servis yaparken üzerine biraz Parmesan da serpiştirebilirsiniz. Afiyet olsun.

5 Mart 2007

KÖFTELİ, NOHUTLU BAMYA / OKRA with MEATBALLS and CHICKPEAS



Malzemeler:

1 paket donmuş bamya ya da bulabiliyorsanız 600 g taze bamya
Yarım bardak haşlanmış nohut
250 g kıymadan hazırlanmış küçük köfteler
1 adet kuru soğan
Domates püresi
Sıvı yağ
Tuz, karabiber

Yapılışı:

Köfteleri soğan, ekmek ve karabiberle hazırlayın ve una bulayın. Kuru soğanı sıvı yağda ya da katı yağda nasıl isterseniz kavurun. Domates püresini ekleyin. Sonra bamyaları ve nohutu ekleyin. 4 su bardağı sıcak su ekleyip kaynatın. Kaynadıktan sonra köfteleri ilave edin ve iyice pişirin. Ocaktan aldıktan sonra iyot kaybı olmaması açısından tuzu ilave edin. Dilerseniz karabiber ve sevdiğiniz bahratlardan da ilave edebilirsiniz. Afiyet olsun.

AŞÇI / AHÇI

Şimdi izninizle kendimi tutamayıp ukalalık yapacağımdır. Aşçı kelimesi maalesef toplumun büyük bir kesimi tarafından yanlış kullanılıyor. Üye olduğum yemekle ilgili gruplarda ve forumlarda bu konuda çok iyi olan insanlar bile hala ahçı diyor. Ben Türkçe'yi mükemmel mi kullanıyorum? Öyle bir iddiam yok ama en azından dikkat etmeye, öğrenmeye çalışıyorum. Arkadaşlar bakınız TDK sözlüğü "ahçı" diye bir kelime yok. "Aş" kelimesinden türeyen "aşçı" var. Tabi bunun gibi örnek çok "tespi", "tepsi", bir de beni en bayıltan "şarz" ve "şarj". Biri bana şarz dediğinde elimde değil kendimi gülmemek için zor tutuyorum. Kötü müyüm neyim. :o)

2 Mart 2007

OLD ENGLISH PUB'TA MUSHROOM STEAK YİYELİM

Uzun süredir dışarıda yemek yemiyorduk. Geçtiğimiz hafta sonu aklımıza eskiden sık sık gittiğimiz Old English Pub'a gitmek geldi. Bilenler bilir Şaşkınbakkal'daki trafik ışıklarından geçen insanları, buluşmak için bekleyenleri, alışveriş yapanları dikizler, afiyetle yemeğinizi yer, biranızı yudumlarsınız. Burada da bizim için her zamanki problem sigara içilmesi. Pub orası elbette sigara içilecek diyenleri duyar gibiyim. Yaz döneminde küçük balkonunda oturabildiğimiz için pek problem olmuyor. Biz de kış dönemi çözümü olarak her zaman yaptığımız gibi Pazar günü erken kahvaltı yapıp öğle yemeğimizi de erken yedik. Bizden başka kimse olmadığı için sigarasız ve çok keyifli bir yemek yedik. Ayrıca kalabalık olmadığında hem yiyecekler özenle hazırlanıyor hem de iyi servis alıyorsunuz. Aklıma servis, hizmetten bahsetmişken Göztepe'deki North Shields'te flört dönemimizde bir Sevgililier Günü öğleden sonrasında maalesef kaloriferleri çalışmadığı ( belki de yoktu anımsamıyorum) ve durumu umrsamadıkları için titreyerek yediğimiz risottomsu pişmiş pirinç ve pizza geldi. İki çift laf etmemiştik adamlara. Gençken oluyor böyle hatalar. Şimdi olsa atmaca gibi adamlara uçardık herhalde. :o) Şaka şaka. Neyse konuya geri dönelim neden yazıyorum Old English Pub'ı. Bu adamların Mushroom Steak'i çok leziz. Steak istediğiniz pişmişlikte size sorularak hazırlanıyor ve etin tadı ne zaman giderseniz gidin aynı. Ette koku falan yok. Benim özel ilgi alanım kırmızı ette neden koku olur.:o) Kasabımla sürekli kavga içindeyiz de. Neyse tabak çok hoş hazırlanmış olarak geliyor. Kızarmış elma patatesler, haşlanmış brokoli, brüksel lahanası ve havuç ayrıca pane mantar. Son olarak jasmin pirinç pilavı. Burada daha iyi olabileceğini düşündüğüm tek bir nokta var. Steak üzerine mantar sos konuluyor ve bir de kocaman kaşar dilimi. Tabi size geldiğinde peynir erimiş oluyor. Peynir tadı malzemeden kaçmadıkları için çok yoğun geliyor . Ben kaşar yerine başka bir peyniri tercih ederdim. Mesela parmesan belki yoğun olabilirdi ama çeddar hoş olurdu diye düşünüyorum. E o kadar kusur kadı kızında da olacak. Yanına bira söylemekten başka bir şey ısmarlamanıza gerek yok ama biz oburluk yapıp bir de soğan halkası sipariş ediyoruz. Benden size tavsiye deneyin. Afiyet bal şeker olsun!!!

27 Şubat 2007

KÖRİLİ TAVUK VE PATATES PÜRESİ / CHICKEN CURRY and MASHED POTATOES


KÖRİLİ TAVUK
  • Malzemeler:
500 g göğüs tavuk eti ya da kuşbaşı
1 baş kuru soğan
3 diş sarımsak
Tuz, 1 tatlı kaşığı köri tozu
Sıvı yağ
  • Yapılışı:
Yanmaz tavanıza dilediğiniz kadar sıvı yağ koyun ve küp şeklinde doğradığınız soğanı ekleyin. Orta dereceli ateşte kavurmaya başlayın. Sarımsağın 1 dişini ezin diğerlerini bütün olarak ekleyin ve kavurmaya devam edin. Doğranmış tavuk parçalarını ve tuzu ilave edin ve tavuklar pişinceye kadar kavurmaya devam edin. Son olarak köri tozunu ekleyin. Köri tozunu damak zevkinize göre ekleyebilirsiniz. Ben çok yoğun sevmediğim için çok dolu olmayan bir tatlı kaşığını yeterli buluyorum. Bir taşım kaynatın ve dinlenmeye bırakın. Çok leziz bir tavuk yemeği. Ben bunu patates püresiyle yemek istedim ve bir de püre yapıverdim yanına. Pirinç pilavı ile de güzel oluyor. Afiyet olsun.
PATATES PÜRESİ
  • Malzemeler:
1 kg patates
2-3 bardak soğuk süt
1 çorba kaşığı tereyağı
Tuz
  • Yapılışı:
Patatesleri düdüklü tenceremde haşladım ve ılıkken soydum. Parçalara bölüp başka bir tencereye aldım. Tereyağı ilave ettim. Patatesler ılık olduğu için yağ yavaş yavaş eriyor. Kısık ateşte karıştırıcı (şimdi bu el "blenderı" nesnesinin Türkçe meali mi oluyo) ile çırparken sütü yavaş yavaş ilave ettim. Kıvamı size kalmış katı veya biraz sulu olabilir ben katıca seviyorum. Ocaktan alırken eğer hemen servis yapmayacaksanız daha önce ayırmış olduğunuz sütten üzerini kaplayacak şekilde ince bir tabaka dökün ki kurumasın. Ben servis yaparken canım istediği için kornişon turşusuyla süsledim tabağımı. Yerken de pek sevdim. Afiyet olsun.

6 Şubat 2007

BAĞDAT CADDESİ STAR FISH EL DEĞİŞTİRMİŞ ve BİTMİŞ!!!

Yazmadan geçemeyeceğim. Neden İstanbul'da mekanlar açılır ve tutulunca da kaliteyi ya da fiyatları bozar anlayamıyorum. Sonra ne oluyor Cadde civarı için konuşacağım... kapanıp gidiyorlar. Star Fish bizim yakın zamanda keşfettiğimiz çok hoş bir balık lokantasıydı. Porsiyonlar büyüktü ve balığa, deniz ürünlerine, salataya doyup kalkıyordunuz. Cumartesi canım balık istedi, Boğaz' gitmek uzak zahmetli diye hadi dedim eşime Star Fish'e gidelim. Hay gitmez olaydık. Mekan el değiştirmiş. Bir bakışta anladım. Bir sürü garson doldurmuşlar ne işe yarıyorlar anlamadım. Kalamar porsiyonu oldukça küçülmüş. Karides güveç geldi, içinde bir elin parmakları kadar karides. Resmen mantar, sebze güveç geldi. Benim evde yaptığım karides güveç tek geçer. Ayıptır kardeşim sen o küçücük karides güvece 10 YTL alıyorsun ve içinde karides yok. Buradan bu siteyi takip edip te mekana gidenlere haber vermeyi borç bilirim. Levrek yedik ama tadı berbattı. Bayat olabileceğinden şüphelendik. Zaten Cumartesi gecesi baş ağrısı ve kusmalara gark oldum. Pazar sabahı saat beşten beri ayaktaydım. Balıktan anlamayan adamlar balık restaurantı işletmeye kalkarsa böyle olur işte. Bundan sonra adımımı atmam. Kandilli Suna Abla'nın Yeri ...Şaşmayınız.

28 Ocak 2007

WOKTA KONTRFİLE





WOKTA KONTRFİLE
  • Malzemeler:
300 g kontrfile
2 adet havuç
2 adet çarliston biber
2 adet orta boy soğan
Soya sos
Sıvı yağ
  • Yapılışı:
Wok tavanızı yağlayın. Sıvı yağ için kafanıza göre takılın. Ben bugün mısır yağı kullandım. Sonra şerit şerit doğradığınız kontrfileleri wokta iyice pişirin. Mehmet ve ben soğanları ve biberleri iyi pişmiş sevdiğimiz için önce onları ete ekledim ve karıştırarak pişirdim. En son havuçları ekledim ve soya sosu gezdirdim. Servis yaparken tabaklara tekrar soya sos ekledik. Biz bu tada bayılıyoruz. Kontrfileyi yağsız olduğu için tercih ediyorum ve bu şekilde fazla sert olmuyor. Bir de kırmızı şarap açıverin. Afiyet olsun!

6 Ocak 2007

GO MONGO ÇOK İYİ AMA...

Sonunda Go Mongo'ya gidebildik. Geçen yaz tüm rezervasyon teşebbüslerime rağmen 15 gün sonrasına rezervasyon yapabiliyoruz cümlesinden sonra sinirlenmiş ve "gitmem kardeşim nedir yani altı üstü bir restaurant" demiştim. Öyle kapısında kuyruk olunan mekanlar bana ters. Neyse geçenlerde televizyonda tanıtımını görünce bayram tatili sonrası aradım. İstanbul halkı şehir dışı mekanları tüketmekte olduğu için ortalıkta kimseler yoktu ve fırsat bu fırsattır dedik, öğle yemeği için gittik. Mehmet'in de benim de seçimim dana etinden yana oldu. Beyaz soğan, brokoli, taze fasüyle, ananas, bebek mısırlar seçtiğim sebzeler. Sos olarak domates sosu, acı sos, karafasülye sosu ve tuz yerine soya sos seçtim. Son olarak kekik ve zencefil. Yüksek dereceli özel saclarda pişirilen bu sebze, et, sos ve baharat karışımı gerçekten leziz. Son zamanlarda dışarıda yediğim yemekten pek keyif almaz olmuştum. Herşey birbirinin benzeri. Şiddetle gitmenizi tavsiye ederim. Bir uyarı: Sosları bol bol koyun ve mutlaka bolca ananas alın. Ben ananastan pek haz etmem ama bu kadar mı yakışır...Biz bundan sonra mekanın sakin zamanlarında (sigara dumanından dolayı) sık uğrarız sanırım. Bu mekanı lezzet ve mekan dekorasyonu konusunda alkışlıyorum ama hoşlanmadığım hatta çok rahatsız olduğum nokta mekanda sigara içilmeyen bölüm ayırımı yok. Ben de buna inanamıyorum, yani beğenmediğimiz fast food mekanlarında bile sigara içmeyenlere ayrı bölüm sunuluyor ve bu zaten olması gereken bir şey ama bizim memlekette lükse giriyor. Bir de masalar çok yakın ve sıkış tıkış ondan rahatsız oldum. Bu konuda Istanbul'da en iyi mekanlardan biri Swissotel'deki Miyako Restaurant. Masalar o kadar rahat ve birbirinden uzak ki iş yemekleri için ideal kimse ne konuştuğunuzu şartları zorlamadıkça duyamaz. Bu arada Swissotel ile ilgili çok ama çok rahatsız olduğum konuları ve Cafe Suisse yemekleri ile ilgili yorumlarımı da başka bir konuda sizlerle paylaşmak istiyorum. Go Mongo ile ilgili bilgi için: