13 Kasım 2008

SEN DİZİME YATTIN BEN BİR HİKAYE ANLATTIM ve SEN BÜYÜDÜN




Issız Adam'ın fragmanını izlediğimde beğenmemiştim ve Çağan Irmak filmi olmasına rağmen gitmeyi pek düşünmüyordum. Ancak kritikler iyi gelmeye başlayınca ve de Mehmet Yılmaz geçen Cumartesi Hürriyet'teki köşesinde filmle ilgili yazınca içime düşen kurtla beraber gitmeye karar verdim. Bugün Kerem'e kışlık ayakkabı almak için alışverişe çıkmak niyetindeydim ancak hava çok soğuk olduğu için erteledim ve market alışverişi yapıp kahvaltı için anneannemize gittik. Sonra kendimi Issız Adam'ı izlemek için Palladium'a attım. Film hızlı bir başlangıç yapıyor ve insanı içine alıyor. Alper, 30'lu yaşlarda, kendi restoranının sahibi başarılı bir aşçı. Öyle ki Alper'in restoranına gazetelerde köşe sahibi gurmeler falan geliyor. Ancak kahramanımız Alper, iş yaşamındaki başarısının aksine özel yaşamını bir türlü yola koyamamış ve günübirlik zevkler peşinde koşmakta. 20'li yaşlarının sonundaki güzel, olgun ve kendi halinde, çocuk kostümleri tasarlayan Ada ile Alper tanışınca her ikisinin de hayatları alt üst oluyor. Ada, duygusal açıdan son derece gelişmiş bir karakter. Yaşanmışlıkları olduğu için, ikinci el kitapları okumaktan hoşlanıyor. Aşk konusunda geçmişte yara aldığından her ne kadar kendisini sakınıp korumaya çalışsa da aşk bir kez kapıyı çalınca olacakların önüne geçemiyor. Alper'le tanışma faslındaki diyaloglarda sağ sol kroşeleri geçiriyor ve Alper'e haddini çok güzel bildiriyor. Sonra son yıllarda izlediğim en güzel modern çağ aşk hikayesi başlıyor. Filmi sevmemde kahramanlarımızın, dönemin, mekanların benim jenerasyonuma ve hayat tarzıma yakın olmasının da payı olduğunu düşünüyorum. Ve Çağan Irmak kesinlikle döktürmüş. Sıradan bir aşk hikayesi belki ama film bitmesin istedim izlerken. Bayağı bir hislendim. Boğazım düğüm düğüm oldu. Filmden çıktıktan sonra Palladium'da dolaşırken "Anlamazdın"ı söylerken buldum kendimi. Geçen sene CNN Türk'te Ayla Dikmen ile ilgili bir belgesel yayınlanmıştı onu izlemiştim. Eski sarkılar ne hoşmuş, eminim önümüzdeki günlerde bu şarkıyı sıksık duyacağız. Filmde beğendiğim sahnelerden biri Alper'in Ada'ya yemek yaparken anlattıkları. Vallahi şiir gibiydi, etkilenmeyecek kadın var mı Allah aşkınıza? Bir de filmi izledikten sonra hayatımın aşkını bulmuş olduğum ve kaçırmadığım için şanslı olduğuma karar verdim. Zira 30'lu yaşlarını süren bekar, hayatının aşkını bulmak isteyen ancak bulamamış kariyer sahibi kadın veya erkek izleyiciler filmden hüngür hüngür ağlayarak çıkarken bulabilirler kendilerini. Alper'in restoranı Leblon Asmalımescit'in yeni gözdelerinden. Ben gitmedim ama en kısa zamanda gidilecekler listeme aldım. Film Leblon için süper bir reklam ve fırsat. Eğer yemek konusunda gerçekten iyiyse kendine sıkı müdavimler yaratabilir diye düşünüyorum. Bu arada Leblon, Rio De Janeiro'da bir bölgenin ve de plajın ismiymiş. Onun dışında Alper'in evi dekoratif açıdan pek hoştu. Leblon'un mutfağı da pek hoştu. Müzikler, mekanlar bana çok hitap etti. Sadece bir ara Alper Ada'yı terk ettikten sonra sanki filmde bir boşluk oldu. Nasıl toparlayacak Çağan Irmak dedim içimden ama çok iyi toparlandı film. Sonundaki sarılma sahnesi süperdi. Bir de ayrılırken Ada'nın söylediği "Karda uzanmışsın, donarak uyuyorsun. Uyku tatlı gelse de ölüyorsun" pek şıktı. Film bittiğinde salonun çoğu kadın olan izleyicilerinin büyük bir bölümü ağlamıştı. Gözler kızarmış, makyajlar akmıştı. Zaten bu filmi izleyip te etkilenmiyorsanız, size söyleyecek sözüm olamaz. Son olarak Çağan Irmak çok şık ve içinde sosyolojik öğeler barındıran bir aşk filmi yapmış. Tekrar tekrar izlemek isteyeceğim bir film değil ancak hoş vakit geçirten, başarılı bir yapım.

4 yorum:

  1. Müthişsin, benim tek beğenmediğim daha doğrusu bu filme yakıştıramadığım, Ada'nın Alper'in ayrılma kararına küfürle yanıt vermesi... Biraz basit kaçmıştı. Film boyunca gece kadınlarından bu küfürlü konuşmaları duyunca olmadı Ada dedim kendi kendime :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Aslı,

    Belki de durumun Ada'da yarattığı yıkımı izleyiciye yeterince anlatabilmek için o küfür gerekli bulunmuştur, bilemiyorum. Ama haklısın cici kızlara küfür yakışmıyor:o)

    Sevgiler,
    Özlem.

    YanıtlaSil
  3. Sen de haklısın Özlem, siten harika bu arada

    YanıtlaSil