20 Ekim 2008

PASİFLORA ŞİŞESİNDE BALIK OLSAM!

Bu başlık aklıma nereden mi geldi? Hangi yıldı anımsamıyorum ve şu anda hafızamı da zorlamak istemiyorum çünkü çok yorgunum. Club Med Kemer'de tanıştığımız Hollanda orijinli, İsrail'de bir üniversitede çalışan sempatik profesörümüzle köyün içinde ayaküstü sohbetlerimizden birinde, köyde teinsiz çay bulamadığını ve buna canının sıkıldığını (ah be amca kafeinsiz kahve buluyosun ya ona şükretsen, İstanbul'daki kafelerde teinsiz çay var mı ki? ) belirtmiş, konu ne kadar derinleştiyse bizi odasına Pasiflora içmeye davet etmişti :o))) Sempatik ve entelektüel olmasına karşın genelde gergin bir kişilikti. Mehmet'le önerisini kibarca reddedip, amcadan kurtulduktan sonra gülme krizine girmiştik. Ama durum çok da şirindi bir yandan. Asıl konum bu değil elbet. Mehmet'in bu seneki doğumgünü hediyesi Uşak Hatıra Ormanı'na dikilmek üzere TEMA Vakfı'ndan fidanlardı. Artık Mehmet'in dikili bir ağacı yok dikili ağaçları var :o)) Gelin görün ki kör talihim beni burada da yalnız bırakmadı. Sertifikası gelmiş ve aşkım bana çok teşekkür etti. Ancak sertifikada soyadımız yanlış yazılmıştı ve ben buna çok üzüldüm. Çünkü ben evet ben mükemmellliyetçiyim. Elimde değil. Herşeyi mümkün olduğu kadar, bilebildiğim kadar doğru, iyi ve mükemmel yapmaya çalışan biriyim. Sağlıklı mı? O tartışılır kabul ediyorum. Ama anlamadığım şu, ben bilgilerimi sisteme yazılı olarak girdim. Telefonda bildirsem diyeceğim ki yanlış anlaşıldı ama insan gördüğünü, okuduğunu anlayamıyorsa ya da dikkatsizse yapabileceğim bir şey yok. Burada amaç elbette ağaç dikmek ve katkıda bulunmak ama sertifika doğru yazılsaydı hoş olmaz mıydı, güzel bir anı olarak kalmaz mıydı. Ben mi çok takıyorum? Sinirlendim sevgili okur.

1 yorum:

  1. TEMA eşime düzeltilmiş bir sertifika göndermiş. Yiğidi öldür hakkını ver. Teşekkürler TEMA.

    YanıtlaSil