8 Nisan 2008

BAHAR ÇARPTI! MİSAFİRİM VARDI!

Yazmak istediğim bir çok konu var ama elimi kımıldatamıyorum. Bahar havası beni çarptı. Minik oğluşum da nezle oldu. Ayrıca diş çıkarma sürecinin de verdiği huysuzlukla geceler uykusuz geçmekte. Bunların dışında iş bakmaya başladım. Ülkemizin genel konjonktürü düşünüldüğünde bayağı bir zorlanacağım gibi görünüyor. Gelelim ana mevzuya. Geçen Cuma kayınvalidem ve görümcem Esra, aile dostumuz Birsen teyze ile beraber Kerem'i ve beni ziyarete geldiler. Ben de onlar için çok hoş bir masa hazırladım. Aynı gün biraz rahatsızlandım ve o mükemmel masayı fotoğraflamayı unuttum. Bu da unutulacak şey mi diyenler için cevabım evet. Küçük bir bebeğiniz varsa, herşey mümkün. Hazırladığım menü şöyle:

1-Felafel
2-Mayalı peynirli poğaça
3-Kısır
4-Limonlu cheesecake(New Yorker)
5-Amaretto'lu bademli biscotti
6-Elmalı tartölet
7-Muzlu, kivili tart

Misafirlerim gittikten sonra, kalanların bazılarını fotoğrafladım ve onları akşama yayımlayacağım. Kalmışları fotoğraflamak ayıp olur mu ki?

Bu arada, geçen gün tekrar Wagamama'ya uğradık. Eğer gider de seçiminizi pilavdan yana kullanmak isterseniz, naçizane tavsiyem "Ebi Raisukaree". Hindistan cevizi sütü, limon otu, taze zencefil, sarımsaklı risukaree sosu ile pişirilmiş karidesler, yeşil ve kırmız biber, fasülye, taze soğan, kırmızı soğan, chilli, kişniş, lime dilimi ve japon pilavı. Başlangıç olarak ilk seferki gibi kızartılmış mantı istedim ama bu sefer "Duck gyoza" yani ördekli olanını tercih ettim. Deniz ürünlerine düşkünlüğümden midir nedir, karidesli olan kadar memnun etmedi ama servis edilen baharatlı tatlı "Hoi sin" sos muhteşemdi. Servis elemanına içeriğini sordum. Kiraz şekeri ile yapılıyormuş. Chopstickiyle pilavımdan lokmalar aşıran Mehmet de pek leziz buldu. Bense chopstickle başladığım yemeğimi, (chopstick ile pilav da yiyebiliyorum şeklinde egomu tatmin ettikten sonra) çatal kaşıkla bitirmeyi uygun buldum.
Başka ne yazacaktım ben?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder