29 Temmuz 2008
KÖFTECİ ALİ BABA, ARNAVUTKÖY
25 Temmuz 2008
İSTİNYE PARK
- 1) Mezzaluna:
- 2) Far East (Dragon Express):
- 3) Osmani:
- 4) Delicatessen:
- 5) Caffe Nero:
WOK'TA TEREYAĞLI SEBZELİ DANA SOTE
- Malzemeler:
- Yap��l������:
23 Temmuz 2008
ZAZIE CADDE
20 Temmuz 2008
PAZAR GEZİMİZ: HIDİV KASRI
H��div Kasr�� ile ilgili Vikipedi'den al��nt�� yapmak istiyorum:
H��div Kasr��, ��stanbul'un Beykoz il��esinde ��ubuklu s��rtlar��nda bir yap��d��r. 1907 y��l��nda M��s��r'��n son h��divi Abbas Hilmi Pa��a taraf��ndan ��talyan mimar Delfo Seminati'ye yapt��r��lm����t��r. D��nemin mimari modas��na uygun olarak art nouveau tarz��ndad��r.
H��divlik makam��, Osmanl�� ��mparatorlu��u'nun M��s��r valilerine verdi��i ��nvand��r. 19. y��zy��l��n sonlar��nda, gen�� ya��taki "H��div Abbas Hilmi Pa��a"'n��n, Osmanl�� Devleti'nden M��s��r'daki ��ngiliz n��fuzunu k��rabilmek i��in destek sa��layabilmek i��in uzun s��reli ��stanbul'da kalmas�� gerekti. Bunun ��zerine, 1903 y��l��nda g��n��m��zde kasr��n bulundu��u yerde bulunan iki ah��ap yal�� sat��n ald��. Abbas Hilmi Pa��a bir s��re sonra yal��lar��n��n arkas��ndaki a��a��l��k yama��lar�� ve ��st d��zl������ kapsayan 270 d��n��ml��k bah��eyi de ald�� ve Delfo Seminati'ye o devrin mimari modas��na uygun olarak art nouveau tarz��ndaki 1000 m2 alan ��zerine yap��lan yap��y�� yapt��rd��.
Uzun s��re bak��ms��z kalan kas��r, 1980'lerde ��elik G��lersoy taraf��ndan restore edilmi�� ve bir s��re otel olarak da hizmet vermi��tir. ��u anda lokanta ve sosyal tesis olarak kullan��lmaktad��r. Kasr��n bir y��z��ndeki ��stanbul 'un en b��y��k g��l bah��elerinden olan d���� mekan�� ve tarihi i�� mekan��nda ayr��ca d������n gibi organizasyonlar da d��zenlenmektedir. Arkas��ndaki koruluk ve dik y��r��y���� yolu ise spor ve y��r��y���� yapanlarca de��erlendirilir.
Kasr��n mimari olarak, Osmanl�� mimarisinin d������nda, bat��l�� tarz�� (art nouveau) vard��r. Ana giri��in ortas��nda mermerden ihti��aml�� ve an��tsal bir ��e��me vard��r. Tavan�� ��at��ya var��ncaya kadar y��kselir ve vitrayla kapl��d��r. ����inde ��e��itli yerlerinde zarif ��e��me ve havuzlar vard��r. Bina plan olarak, salonlar aras��ndaki ba��lant��lar arac��l������yla havuzun etraf��nda bir daire ��izmektedir. Bu daire sadece giri�� hol�� taraf��ndan kesilmektedir. Bu holdeki tarihi asans��r dikkat ��ekici ba��ka bir detayd��r. ��st katta ise ��zel odalar bulunmaktad��r.
18 Temmuz 2008
TASARIM KENTLERİ ve İSTANBUL MODERN KAFE
Müze'yi gezdikten sonra olmazsa olmaz deyip hazır mevsimden dolayı pek kalabalık da değilken kafesine uğradık. İstanbul Modern'in kafesini Borsa Restoranları işletiyor. Manzarası tek kelimeyle mükemmel. Yemekler çok lezzetli ve kalabalık olmadığında servis de çok iyi. Ben kuru domatesli tagliatelle ile servis edilen dana antrikot istedim, Mehmetse ıspanak ve patlıcanlı, mantarlı basmati pilavıyla servis edilen tavuk külbastı ısmarladı. Tavuk külbastıyı ilk gidişimde denemiş olduğum için nasıl olsa Mehmet'in tabağına minik hamleler yaparım diye antrikot tercih ettim. Antrikot beklediğimden farklı şekilde Viyana'da şirin, orta halli bir restoranda tatmış olduğum şinitzel formunda geldi. İncecik. Tadı muhteşemdi, makarnam da öyle. Tarihi Yarımada'yı büyük bir keyifle izledim. Keşke bu kafe evimize yakın olsa da sık sık gitsem diye içimden geçirdim . Çok çok çok güzel. Yemekten sonra Keroş'un doğumgünü yaklaştığı için Eminönü'ne gidip Fermo'dan pasta malzemesi bakındım. Tabi dönerken de sıcak falan demedik Karaköy Güllüoğlu'na uğradık yarım kilo da olsa fıstıklı baklava aldık. Nedendir bilmem malzemeden mi, ustadan mı yoksa denize yakın olduğu için hamur katmanları nem oranından mı etkileniyor :o) diğer tatlıcılar Karaköy Güllüoğlu'nu tutmuyor.
17 Temmuz 2008
KİRPİ CAFE
14 Temmuz 2008
FESLEĞENLİ DOMATESLER ve REAL'İN LEZİZ EKMEKLERİ
- Malzemeler:
- Yap��l������:
13 Temmuz 2008
ŞEKER HAMURLU KURABİYE DENEMESİ
Biraz ��nce ilk ��eker hamurlu kurabiye denememi bitirdim. G��nd��z Kerem bebekle yap������k ya��ad������m��z i��in herhangi bir hobiye ay��racak zaman��m yok. Bu y��zden gece 22:00 gibi ��al����maya ba��lad��m ve olduk��a yorucu ama bir o kadar da terapi gibi gelen zevkli bir ��al����ma yapt��m. Tarifi ve nas��l yapt������m�� daha sonraki g��nlerde sizlerle payla��aca����m ����nk�� ��u anda ��ok yorgunum ve uykuya ihtiyac��m var. Herkese iyi geceler.
11 Temmuz 2008
THE PLAY BARN ERENKÖY TÜCCAR ZİHNİYETLİ Mİ?
10 Temmuz 2008
TANRIKENT (CITY OF GOD) TV 8'DE
Oyuncular Matheus Nachtergaele (Sandro Cenoura), Seu Jorge (Mane Galinha), Alexandre Rodrigues (Buscape), Leandro Firmino da Hora (Ze Pequeno), Philippe Haagensen (Bene), Johnathan Haagensen (Cabeleira), Douglas Silva (Dadinho)
Film, gücünü ve kavgasını uyuşturucu savaşlarından alan Tanrıkent'in hikayesini, 60'lı yıllardan itibaren ele alır. Arka sokaklarda yaşayan iki arkadaşın hikayesini takip etmeye başlarız. Kendilerine farklı yollar seçen çocukların gözünden Tanrıkent'in yokedici gelişimine tanıklık ederiz...Tanrıkent 2002'nin olay filmlerinden biri. Rio De Janerio'nun suç dolu gecekondu mahallelerinden geçen, altüst edici bir film. Brezilya'dan gelen Protesto (La haine) diye tanımlandığını da ekleyelim.
7 Temmuz 2008
PINK MARTINI KONSERİ, ASTORIA OKKO, G-Mall NUM NUM
3 Temmuz 2008
LE PAIN QUOTIDIEN
2 Temmuz 2008
CLUB VOYAGE BELEK SELECT
Akşam yemeklerimizi alakart restoranlarda yiyebildiğimiz için şanslıydık. Fransız Bistro'su dışında alakartlar çok başarılıydı. Hayatımda yediğim en berbat Cafe de Paris soslu biftek (bonfile olmalıydı) servis edildi. Sos ayrı bir rezalet, et sinir içinde ve kazık gibiydi. Hint Restoranı Jashan (kuzu ısmarlayın, aşçı Pakistan'danmış), Meksika Restoranı (dana fajita ısmarlayın) ve Çin Restoranı kesinlikle çok iyiydi. Rum tavernasında canlı müzik iyiydi, yemekler de idare ediyordu. Son gece ücretli olan (cüzi bir rakam) Teppanyaki Japon Restoranı'na gittik ve Endonezyalı aşçı çok başarılıydı. Hem çok eğlendik, hem de son derece leziz yemekler yedik. Pastane ve Sütiş tatlıcısı da maalesef benden geçer not alamayacak kadar vasattı. Tatlılardan sorumlu aşçının sanırım haşhaş zaafı var. Haşhaşlı kek, haşhaşlı puding, haşhaşlı muhallebi ve her gün aynı tatlılar. Bayılttı bizi.
Sunset Jazz Bar'dan bahsetmezsem olmaz. Canlı müzik harikaydı ama biz Kerem yüksek sesten rahatsız olacağı için sadece uğrayıp çıktık yoksa sigara içilmiyor. Planet Bar'ı da ücretsiz kullanabildiğimiz için espresso zevkimizden mahrum kalmadık. Normal barlarda sadece nescafe servis ediliyor.
Yazmayı unutmuşum ekleme yapayım. Voyage Belek'in SPA'sına bayıldım. Ambiyans harikaydı. Loş, çok hoş dekore edilmiş, dinlendirici. Meltem(soyadını unuttum) bana 20 dk. sırt masajı yaptı ve çok başarılıydı. Ege Üniversitesi'nden mezunmuş. Daha önce başka bir tesisin SPA'sında Endonezyalı bir masöze Bali masajı yaptırmış, kadının aceleci ve baştan savmacı tutumundan rahatsız olmuş, dolayısıyla rahatlayacağıma daha beter stres olmuştum.
Son gün otelden ayrılırken, bavullarımızı resepsiyona gönderdik ve ana binada lobide otururken, bir kaç ailenin Müşteri İlişkileri yetkilileriyle tartıştığına şahit olduk. Ne yalan söyleyeyim açtık antenleri dinledik. Zaten duymamak mümkün değildi. Konu tahmin edeceğiniz üzere yemeklerdi. İnsanlar yemeklerin berbat olduğunu, lezzetli yemek bulmakta zorlandıklarını dile getiriyorlardı. Alakartları öneren görevlilere rezervasyon yapmanın mümkün olmadığını ifade ediyorlardı. Benim gözlemlediğimse alakartlar sınırlı sayıda misafir ağırlıyor ve maalesef executive odalarda kalanların önceliği var. Dolayısıyla normal odalarda kalanlar bu konuda biraz şanssız olabilirler. Onları tartışır halde bırakıp otelden ayrıldık.
Son olarak bebekli ilk tatilimiz, ana restoranın kötü olması dışında gayet güzel geçti. Kerem hasta olmadı. Güneş yanığı da olmadı. Denize girdi D vitamini aldı. İnsanlara gülücükler dağıttı ve sosyalleşti. Bir anne tatilden başka ne ister ki? :o)))
Dip Not: Üstteki fotoları 06.11.2008 tarihinde ekledim. Fotoğrafları Teppanyaki Restoran'da çekmiştim.